Öykü Altuntaş
BBC Türkçe
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki tartışmalı bölge Dağlık Karabağ 8 aydır abluka altında.
Uluslararası toplumda Azerbaycan’ın bir parçası olarak görülen ve Ermeni nüfusun çoğunluğu oluşturduğu bölgede “insani felaket” yaşanmasından endişe ediliyor.
Bölgenin Ermenistan ile tek kara yolu bağlantısı olan Laçin Koridoru, Aralık ayından beri kapalı.
Halk, gıda, ilaç, yakıt gibi temel ihtiyaçlara ulaşamadığını söylüyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin eski başsavcısı Luis Moreno Ocampo, bu ayki raporunda Azerbaycan’ın Ermenilere karşı “soykırım” hazırlığında olduğunu iddia etti.
Azerbaycan yetkilileri bu iddiayı reddetti.
Konu dün, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) de taşındı.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Azerbaycan’ın geçişine izin vermemesi nedeniyle, ülkesinin gönderdiği insani konvoyun Laçin koridorunun girişinde beklediğini söyledi.
Azerbaycan’ın BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yaşar Aliyev ise, “asılsız” olarak nitelediği bu iddiaları Ermenistan’ın yürüttüğü ve “ülkesinin egemenliğini ve bölgesel bütünlüğünü zayıflatmayı” amaçlayan provokatif bir siyasi kampanya olarak niteledi.
Öte yandan Türkiye Dışişleri Bakanlığı da 14 Ağustos’ta yayımladığı bir açıklamayla bu tartışmaya dahil oldu ve “Laçın Yolu’ndan tıbbi geçişlerin sağlanması, ayrıca kapsamlı malzeme nakline uygun diğer güzergâhların da tahsis edilmiş olması, Azerbaycan tarafının iyi niyetle azami çabayı sergilediğini göstermektedir” dedi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise geçtiğimiz ay Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada Azerbaycan’la “yeni bir savaş” çıkabileceği uyarısında bulunmuştu.
Peki iki eski Sovyet ülkesi arasındaki gerginlik nasıl tırmandı, bölgede neler oluyor?
Dağlık Karabağ nasıl bir bölge?
4 bin 400 kilometrekarelik tartışmalı bölgede nüfusun 120 bine yakını etnik Ermenilerden oluşuyor.
Ermenistan’ı bölgeye bağlayan tek karayolu, Laçin Koridoru.
Burası Rus barış güçlerinin kontrolünde.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ gerilimi yeni değil.
İki Sovyet ülkesi daha önce 1988-1994 ve 2020 yıllarında iki kez savaştı.
2020‘de 44 gün süren savaş sonrası Azerbaycan, bölgede önemli kazanımlar elde etti. 6 binden fazla asker hayatını kaybetti.
9 Kasım 2020’de Rusya’nın arabuluculuğunda imzalanan ateşkes sonrası gerginlik azalsa da sınırda zaman zaman çatışmalar devam etti.
İki ülke birbirlerini “çatışmaları başlatmakla” suçladı.
Son olarak 13 Eylül 2022’de çıkan çatışmalarda iki taraftan da onlarca asker yaşamını yitirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in öncülüğünde Soçi’de düzenlenen zirvede Azerbaycan ve Ermenistan liderleri “güç kullanmama” taahhüdünde bulundu.
Laçin Loridoru, 12 Aralık 2022’de Azerbaycanlı çevreciler tarafından ablukaya alındı. Çevreciler, Ermenistan’ın bölgede yasa dışı madencilik yaptığını öne sürerek bunun sonlanmasını talep etti.
Ablukanın kalkması çağrısını yineleyen Ermeni yetkililerin açıklamalarına karşılık Bakü, Ermenistan’ın bu koridoru yasa dışı gruplara silah tedariki ve yasa dışı madencilik faaliyetleri için kullandığını iddia etti.
Laçin Koridoru’nun önemi ne?
2020’de Azerbaycan ilk Karabağ savaşında kaybettiği toprakların hepsini olmasa da önemli bir bölümünü geri almıştı.
BBC Türkçe’ye konuşan Oxford Üniversitesi’nin Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları bölümü üyesi Dr. Leyla Aliyeva, Laçin’in geri alınan bu bölgelerden birinin başkenti konumunda olduğunu ve geçmişte “Azerilerden temizlendiğini” söylüyor.
Aliyeva, Ermenistan ve Karabağ arasındaki bağlantı olan Laçin’in bir dönem yasaklı bazı malların Ermenistan’dan bölgeye getirilmesi için de kullanıldığını, bu yolun bir bakıma “Ermenistan’ı bir araya getirdiğini” söylüyor.
Ablukayı değerlendiren Aliyeva, “Bana kalırsa Azerbaycan, egemenliğini yeniden tesis etmek istiyor” diyor.
Nitekim Azerbaycan, bölgedeki doğal kaynakların yasa dışı olarak sömürüldüğü gerekçesiyle kontrol noktaları oluşturdu. Bu noktalarda hangi malların içeri sokulduğu kontrol ediliyor.
“Azerbaycan için Laçin, Karabağ’ı Ermenistan’dan ayıran bölgeyi elinde tutma fırsatı demek” diye konuşan Aliyeva, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Azerilerden daha önce tamamen temizlenen bu bölgeden ayrılan Laçinliler Bakü ve civarındaki köylere göç ettiler. Azeriler için Laçin toplumunu evine geri getirmek önemli. Ermenistan içinse Karabağ, birbirlerine ulaşabilmeleri için en kısa yol.”
BBC Türkçe’ye konuşan Uluslararası ve Güvenlik Politikaları Danışmanı Sossi Tatikyan, “Azerbaycan Dağlık Karabağ’ın Ermenistan ve dünyanın geri kalanıyla olan tek bağlantısını kesmeye çalışıyor” yorumunu yapıyor.
“Azerbaycan’ın bunun yerine seçenek olarak sunduğu Ağdam yolu, Laçin’in yerini tutamaz ve bu durum bölgedeki Ermenilerin etnik kimliğini tehlikeye atacaktır” diyen Tatikyan, sözlerini şöyle sürdüyor:
“2020’deki ateşkes anlaşması metninde ve daha önceki tüm barış planlarında, Dağlık Karabağ’daki Ermeniler ile Ermenistan arasında bir bağlantının gerekliliğine dikkat çekilmişti. BM, AB ve Avrupa Konseyi dahil tüm önemli aktörler, bu koridorun açılması gerektiğini vurguladı.
“Ağdam yolu taraflar arasında uzlaşı ve güven sağlandığında belki bir gün kullanılabilir ancak gıda yerine bir şantaj aracı olarak değil.”
İnsani kriz
Laçin koridorunun ablukası sürerken bölge halkının yaşam koşulları zorlaşıyor.
BMGK toplantısında konuşan Ermeni Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, abluka nedeniyle Dağlık Karabağ’da 30 bine yakın çocuğun yetersiz beslendiği uyarısında bulundu.
“20 bin yaşlı, toplu taşıma olmadığı için yerinden bile kalkamıyor. 2 bin hamile kadının temel sağlık hizmetlerine erişimi yok” diyen Mirzoyan, geçtiğimiz 8 ayda bölgede ölüm oranının “2 katına çıktığını” söyledi.
Toplantıda konuşan Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi yetkilisi Edem Wosornu ise, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin (ICRC) bölgeye insani yardım ulaştırmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.
Bu hafta Reuters’a konuşan Dağlık Karabağ sakinleri, temel ihtiyaçlara, yakıt ve ilaçlara erişimin neredeyse sonlandığını anlattı. Bazı kaynaklar, sadece bölgede yetişen ürünleri tüketebildiklerini, onların da çiftçilerin yakıt sıkıntısı nedeniyle düzensiz olarak ellerine geçtiğini söyledi .
23 yaşındaki İngilizce öğretmeni Nina Şahverdyan, “Süt ürünü ya da yumurta uzun zamandır yemedim. Doğalgaz yok ve sürekli elektrik kesintileri oluyor” dedi.
BBC Türkçe‘ye konuşan ve sahadaki gelişmeleri de takip eden ICRC’nin Ermenistan’daki temsilcisi Zara Amatuni, yinelenen çabalara rağmen buradaki sivillere insani yardım ulaştırmakta zorlandıklarını kaydediyor.
ICRC, bu yılın başından beri bölgeye Laçin koridorundan acil sağlık malzemesi, bebek maması, bazı gıda ve hijyen ürünleri dahil insani yardım malzemeleri ulaştırmak için çalışıyordu.
Amatuni, ICRC’nin daha önce olduğu gibi bu ihtiyaçları ulaştırabilmeleri için tarafların uzlaşması çağrısında bulunduklarını belirtti.
Amatuni’nin aktardığına göre , durumun kötüleşmesi sonrası pazarlarda meyve sebze bulmak zorlaştı, fiyatlar arttı. Yaşlılar ve kronik hastalığı olanlara acilen ulaştırılması gereken ilaçlar da koridordan geçirilemiyor.
Aliyeva, Azerbaycan’ın kontrol noktaları oluşturmasından öncekine oranla, halkın temel mal ve hizmetlere daha zor eriştiğine, bu nedenle “insani felaket” kaygılarının ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
Azerbaycan bu kontrol noktalarının yasal haklar çerçevesinde olduğunu savunuyor. Kendi kontrolündeki topraklar üzerinden malların girişine izin vermeye hazır olduğunu söylüyor. Ancak ayrılıkçı yetkililerin dağılması ve bölgenin Azerbaycan’a katılması koşuluyla.
Ermeni tarafı ise, ablukanın Karabağ’ı “Bakü’ye şartsız teslim olmaya” zorladığını savunuyor.
Rusya’nın rolü
2020’de ateşkes görüşmelerine de öncülük eden Rusya’nın bölgedeki rolü kritik.
Nitekim Laçin koridoru Rus barış güçlerinin kontrolünde.
Bakü, Rus barış güçlerinin eylemlerinden uzun süredir rahatsız ve onları yasa dışı Ermeni silahlı grupları durdurma yönünde herhangi bir adım atmamakla suçluyor.
Aliyeva’ya göre Rusya’nın bölgedeki etkinliği nedeniyle iki taraf da huzursuz:
“Rusya’nın siyasi liderliğince oynanan muğlak role ilişkin iki tarafın da güvensizliği var. Rusya, her gün bir diğerinin ekmeğine yağ sürüyor; bir gün Ermenistan’ı, diğer gün Azerbaycan’ı destekliyor.
“Uzmanlar, Rusya’nın askeri gerginliği tırmandırmasından endişe ediyor. Rusya, Karabağ sorunu çözülürse bölgedeki rolünün ortadan kalkacağının farkında.”
Öte yandan Rusya, Şubat ayında Ermenistan’ın talebiyle bölgeye gönderilen Avrupa Birliği’nin sivil gözlem misyonu EUMA’nın varlığından da rahatsız.
Yaklaşık 100 bağımsız gözlemciden oluşan misyona, Azerbaycan’ı Ermenistan’dan ayıran sınırda iki yıl boyunca “güvenliği tesis etme” ve normalleşme çabalarına katkıda bulunma yetkisi verildi.
Haziran ayında Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, “gizli gündemi” olduğunu söylediği AB’yi, Rusya’yı bölgeden “defetmeye” çalışmakla suçladı.
Kremlin’e yakın basında, AB misyonu için “Azerbaycan casusları” gibi nitelemeler kullanıldı.
Dağlık Karabağ’daki gerginliğe dair BMGK’nın düzenliği toplantıdan bir karar çıkmadı.
Uzmanlar ise iki ülke arasındaki askeri gerilimin her an yeniden tırmanabileceğinden endişeli.