Masa basında çalışanlar dikkat! Günde kaç adım atmanız gerektiği açıklandı

Yüksek Derecede Hareketsiz İnsanlar İçin Önerilen Günlük Adım Sayısı Açıklandı

İngiltere merkezli büyük ölçekli UK Biobank veritabanına dayanan bir çalışmaya göre, yaklaşık 72 bin katılımcının yedi yıllık sağlık verileri incelendi. Katılımcılar, bileklerine taktıkları hız ölçer cihazlarla bir hafta boyunca takip edildi ve günlük adım sayıları ile oturarak geçirdikleri süreler ölçüldü.

Araştırmaya göre, katılımcıların günde ortalama 10,6 saatini hareketsiz geçirdiği tespit edildi. Bu eşiğin üzerindeki bireyler “yüksek derecede hareketsiz” olarak sınıflandırılırken, altındakiler ise “düşük derecede hareketsiz” olarak adlandırıldı. İyi sağlık durumundaki bireyler arasından yalnızca verilerin ilk iki yılı boyunca seçim yapıldı.

Çalışmanın sonuçlarına göre, günde 9 bin ila 10 bin adım atan yüksek derecede hareketsiz bireylerde kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski yüzde 21 azalırken, ölüm riski yüzde 39 oranında azaldı. Şaşırtıcı bir şekilde, sadece 4 bin ila 4 bin 500 adımla bile bu olumlu etkilerin yarısına ulaşabilmek mümkün.

Çalışmanın başyazarı Matthew Ahmadi, bulguların hareketsizliğin zararlarını tamamen ortadan kaldırmadığını ancak adım atmanın etkili bir çözüm sunduğunu belirtti:

“Bu, uzun süre oturan bireyler için mucize bir çözüm olmayabilir ancak tüm hareketlerin önemli olduğunu ve insanların kaçınılmaz oturdukları süreleri azaltmak için daha fazla adım atmaları gerektiğini gösteriyor.”

Araştırmacılar, her gün 2.200 adımın üzerinde atmanın, hem ölüm hem de kalp hastalığı riskini azalttığını keşfetti. Bu durum, masa başında çalışan veya çok az hareketli bir yaşama sahip olan bireyler için oldukça umut verici.

Araştırma, hareketin sağlık üzerindeki etkilerini daha esnek bir bakış açısıyla ele alarak gün içinde daha fazla hareket etmenin, uzun saatlerce oturmanın negatif etkilerini hafifletebileceğini gösteriyor.

Related Posts

Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun açıklaması, ‘Adım doğru ancak yön belirsiz’ diye değerlendirildi: HPV aşısı ücretsiz oluyor

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, HPV aşısının yıl sonunda uygulanmaya başlanacağını duyurdu. Aşının ücretsiz olması için mücadele eden hukukçular ise içeriğine dikkat çekerek, “Sınırlı koruyuculu değil, dokuz bileşenli ve etkili versiyon tercih edilmeli” uyarısında bulundu. “Adım doğru ancak yön belirsiz” değerlendirmesi yapıldı.

Uzman uyardı: ‘Merdiven altı’ zayıflama iğneleri tehlike saçıyor

Diyabetle mücadele ve diyete dirençli obezite tedavisinde kullanılmak üzere reçete edilmesi gereken ve halk arasında zayıflama iğnesi olarak bilinen diyabet iğnelerinin kontrolsüz kullanımı tehlike saçıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, soğuk zincirde muhafaza gerektiren bu iğnelerin merdiven altı satışının ABD’de yüzde 60’lara ulaştığını, ülkemizde de kontrolsüz bir şekilde kullanımının son dönemde büyük oranda arttığını kaydetti.

The Wall Street Journal yazdı: Zayıflama iğneleri sadece kilo verdirmiyor

Amerikan gazetesi The Wall Street Journal, Ozempic ve benzeri zayıflama iğnelerinin sadece şeker ve obezite değil; kalp, karaciğer, artrit, uyku apnesi ve Alzheimer gibi birçok hastalıkta da umut verdiğini yazdı. Ancak uzmanlar uyarıyor: Bu ilaçlar herkese göre değil. Bilinçsiz kullanım, beslenme bozukluğu ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca maliyet, yan etki ve erişim hâlâ büyük engel.

Hamilelikte bu mineral eksik olursa, sonuçları bir ömür sürebilir

Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı, iyot eksikliğinin özellikle hamilelik döneminde bebeklerin zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Uzmanlar, IQ düşüklüğü ve öğrenme sorunlarına karşı iyot tüketiminin önemine dikkat çekti.

Dijital kalabalıkta hepimiz yalnızız!

Dijital iletişim araçları herkesi birbirine bağlı gibi gösterse de, gerçek ilişkiler giderek yüzeyselleşiyor. Sosyal medyanın bağ kurma vaadinin yerini “beğenilme yarışına” bıraktığını belirten Uzman Psikolog Gizem Ünveren, insanların kalabalıkta kendini yalnız hissettiğini söyledi. Sürekli ekrana odaklanmanın yüzyüze iletişimi zayıflattığını ifade eden Ünveren, yalnızlığın modern hayatın kaçınılmaz sonucu olduğuna dikkat çekti. Ünveren’e göre bu durum bilinçli ekran kullanımı, sosyal etkinlikler ve empatiyle aşılabilir.

Bu hastalık kadınlarda daha sık görülüyor ve 20-40 yaş arasın teşhis ediliyor!

Multipl Skleroz (MS) hastalığı kadınlarda daha sık görülüyor ve genellikle 20-40 yaş arasında teşhis ediliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Meltem Can İke, MS hastalarının fizyoterapi, egzersiz, sağlıklı beslenme ve sıcak ortamdan kaçınma gibi tedbirlerle yaşam kalitelerini artırabileceğini vurguladı.